ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı 2 Şubat Cuma günü Irak ve Suriye’de 80’in üzerinde hedefe yönelik düzenlenen saldırılar hakkında açıklamalarda bulundu.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, dün düzenlediği günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, saldırılar öncesinde Irak’a bildirim yapılmadığını söyledi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, saldırıların ertesi günü yaptığı açıklamada, ABD’nin saldırılar öncesinde Irak’a bilgilendirme yaptığı belirtmişti. Bağdat hükümeti ise kendileriyle ‘koordinasyon’ yapıldığı yönündeki bu iddiaları yalanlamıştı.
‘IRAK’I SALDIRILARDAN HEMEN SONRA BİLGİLENDİRDİK’
Patel, “Irak, bölgedeki diğer tüm ülkeler gibi, askerlerimizin ölümünün ardından bir karşılık verileceğini biliyordu. Cuma günü verilen karşılığa ilişkin olarak ise bir önceden bildirim olmadı. Iraklıları saldırılardan hemen sonra bilgilendirdik” diye konuştu.
Irak’ın saldırılara verdiği tepkiye ilişkin soruyu da yanıtlayan Patel, Pentagon’un hasar tespiti yapmayı sürdürdüğünü belirterek, “Ancak, yeniden ifade etmek gerekirse, bu hedefler dikkatli bir şekilde seçilmişti ve söylediğim gibi, komuta ve kontrol merkezlerini, roket, füze ve İHA depolama tesislerini içeriyordu. Bunların inanılır hedefler olduğuna ve sivil kayıpları en aza indirip engelleyecek şekilde seçildiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
PENTAGON: SALDIRILAR İRAN YANLISI GRUPLARA YAPILDI
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder da dün düzenlediği günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı. Ryder, ABD’nin üç askerinin hayatını kaybettiği Ürdün-Suriye sınırındaki ABD üssüne yapılan saldırı nedeniyle gerçekleştirilen saldırılarda Iraklı güvenlik güçlerinin kayıp verdiği açıklamalarına karşılık olarak, Irak’ta sadece İran destekli grupların hedef alındığını savundu.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Irak hükümeti yetkililerinin, ABD’nin misilleme saldırılarında aralarında sivillerin de bulunduğu 16 Iraklı güvenlik görevlisinin öldüğü açıklamasına karşılık Ryder, ABD’nin Irak içinde sadece İran yanlısı grupların hedef alındığını belirtti. Ryder, “Neyi hedeflediğimiz konusunda çok açık olduğumuzu düşünüyorum ve bunlar, İran Devrim Muhafızları Ordusu ve ona bağlı milisler tarafından ABD kuvvetlerine saldırmak için kullanılan veya kullanılmakta olan tesislerdi” dedi.
‘ABD’NİN SALDIRILARI HENÜZ TAMAMLANMADI’
ABD’nin saldırılarıyla bağlantılı olarak “Büyük olasılıkla kayıpların olduğu sonucuna varmak doğru olur” diyen Ryder, saldırıların sonuçlarıyla ilgili belirlemelerin devam ettiğini kaydetti.
Patrick Ryder, Iraklılara, Irak’taki İran destekli grupların saldırılarına karşı ABD askerini koruma hakkını saklı tuttuklarını sürekli olarak ilettiklerini ve ABD’nin misilleme saldırılarının henüz ‘tamamlanmadığını’ belirterek, “Bu grupların ABD’yi bölgeden ayrılmaya zorlamak gibi açık bir amaçları olduğunu biliyoruz” ifadesini kullandı.
BMGK’DE ‘IRAK VE SURİYE’ OTURUMU
Öte yandan, dün, Rusya’nın talebi üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) de ABD’nin Irak ve Suriye’ye yönelik saldırıları ele alındı. İngiltere’nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, “İngiltere uluslararası barış ve güvenliği muhafaza etmek ve geliştirmek adına Irak ve Suriye’de dahil olmak üzere tüm çabaları destekliyor” dedi. İngiltere’nin Orta Doğu’da gerginliğin azaltılmasını desteklediğini kaydeden Woodward, “ABD’nin meşru müdafaa ve cevap verme hakkını tümüyle destekliyoruz” dedi. Woodward, İran bağlantılı milis gruplarının Irak ve Suriye’deki askeri üsleri hedef almasını kınadı.
ABD: İRAN, BÖLGEDE GERGİNLİĞİ ARTIRIYOR
ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ise ABD’nin BM Şartı’nın 51’inci maddesi uyarınca meşru müdafaa hakkını kullandığını savundu. Rusya’nın toplantıyı düzenleme sebebinin ‘ABD’nin personelinin öldürülmesine’ tepki verme hakkı bulunmadığını savunmak olduğunu aktaran Wood, bunun aksine ABD’nin tepkisinin uluslararası hukuka uygun ve orantılı olduğunu ifade etti.
Wood, ABD’nin hedeflerini dikkatle seçtiğini, sivil kaybı önlemeyi amaçladığını belirterek, “Açık söyleyeyim, ABD bölgede daha fazla çatışma istemiyor ve Gazze’deki gerginliği azaltmak için de çalışmalar yürütüyor. İran’la da doğrudan çatışma arayışında değiliz” dedi.
Diğer taraftan, ABD’nin personeline yönelik kabul edilemez saldırılara da cevap vermeye devam edeceğinin altını çizen Wood, İran’ı bölgede gerginliği artırmakla suçladı.
Ne olmuştu?
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), üç ABD askerinin yaşamını yitirdiği, 40’tan fazla askerin yaralandığı ABD’ye ait ‘Kule 22’ adlı üsse yapılan saldırıya karşılık olarak Irak ve Suriye’de İran Devrim Muhafızları Ordusu’na ait hedeflere yönelik 2 Şubat’tan itibaren hava saldırıları düzenlediğini duyurmuştu. CENTCOM tarafından yapılan yazılı açıklamada, Suriye ve Irak’ta İran devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü ile bağlı milis gruplara ait en az 85 hedefin hava saldırısıyla vurulduğu bildirilmişti.
Irak Hükümet Sözcüsü Basım Avvadi, yaptığı yazılı açıklamada, “ABD yönetimi, Kaim Akkaşat (Enbar) bölgesindeki güvenlik güçlerimize saldırı düzenledi. Bu düşmanca saldırı aralarında sivillerin de bulunduğu 16 kişinin şehit olmasına ve 25 kişinin de yaralanmasına neden oldu” demişti. Saldırının bölgedeki yerleşim yerleri ve kamu mallarında hasara neden olduğunu ifade eden Avvadi, ABD’nin söz konusu saldırıyla ilgili Irak hükümetine bilgi verdiği iddialarının ise ‘asılsız’ olduğunu belirtmişti.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)