Türkiye Polis Radyosu, kurulduğu 5 Ekim 1952’den bu yana vatandaşla polis teşkilatı arasında bağ kurulması ve güvenlik hizmetleri noktasında yurttaşların bilinçlenmesi için 71 yıldır yayınlarına devam ediyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Medya-Halkla İlişkiler ve Protokol Daire Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Türkiye Polis Radyosu, kuruluşunun 71’inci yıl dönümü dolayısıyla kapılarını AA’ya açtı.
Kısa dalgayla 5 Ekim 1952’de yayın hayatına “merhaba” diyen Türkiye Polis Radyosu, teknolojinin tüm imkanlarından faydalanıp 24 saat boyunca yayın yaparak dinleyicilerin en çok tercih ettiği radyolar arasına girmeyi başardı.
Türkiye’nin reklam almayan tek radyosu olarak 81 il, 110 ilçede yayın hayatını sürdüren radyo, “www.polisradyosu.pol.tr” adresinden, akıllı telefonlardan ve Türksat 4A uydusu aracılığıyla da dinlenebiliyor.
Ankara merkezli olmak üzere İstanbul, Diyarbakır ve İzmir stüdyolarından dönüşümlü olarak yayın yapan radyo, müzik aralarında yayımlanan kamu spotlarıyla vatandaşları suç ve suçluya karşı bilgilendiriliyor.
Dinleyiciler, “0 552 155 00 06” numaralı telefon hattından WhatsApp aracılığıyla mesajlarını ulaştırabiliyor.
“Dinleyicinin bizden beklentisini karşılamış olduk”
Türkiye Polis Radyosu spikeri polis memuru Muhammed Yıldız, gündemin öne çıkan başlıklarını radyoda dinleyicilere ulaştırdıklarını söyledi.
Kültür sanat, ekonomi, finans ve spor gibi birden çok başlıkta dinleyicileri bilgilendirdiklerini ifade eden Yıldız, yaşanan doğal afetlerde de olay yerinden gelen anlık açıklamaları yayınladıklarını belirtti.
Yıldız, “Gerek devlet büyükleri gerekse uzmanların açıklamalarını izleyicilerimizle buluşturduk. Dinleyicinin bizden beklentisini karşılamış olduk. 7/24 bizi dinleyen müdavimlerimiz var. Televizyondan uzak durup hayatını radyoyla devam ettiren dinleyicilerimiz var.” dedi.
“Radyomuzda mutlaka kendinizden bir parçayı bulabilmektesiniz”
Radyoda prodüktör olarak görev yapan polis memuru Özlem Güven, Türkiye Polis Radyosu’nun dinleyicilere çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemini yansıttığını söyledi.
Radyonun dinleyiciler tarafından sevilerek takip edildiğini dile getiren Güven, “Bizler radyoların başındaki dinleyicilere kendilerinden bir şeyler bulabileceği bir yayın yapıyoruz. Radyomuzda mutlaka kendinizden bir parçayı bulabilmektesiniz. Yayınlarımız Türkiye’nin 81 il merkezinde, 110 ilçede, hatta online olarak dünyanın birçok noktasında faaliyet göstermekte.” bilgisini verdi.
“Bizim reklamlarımız kamu spotlarımız”
Radyo spikerlerinden polis memuru Gökhan Gül, Türkiye Polis Radyosu’nun alanında çok büyük ve köklü bir kurum olduğunu ve yayın hayatına başladığı 1952’den bu yana aynı çizgide devam ettiğini ifade etti.
Emniyet Teşkilatının kuruluş amacının vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak, halkın huzurla güvenini tesis etmek olduğunu anımsatan Gül, Türkiye Polis Radyosu’nun teşkilatın bir yayın organı olarak vatandaşlara en hızlı ve etkin şekilde ulaşıp sesini duyurabildiğini söyledi.
Türkiye Polis Radyosu’nu diğer radyolardan ayıran önemli özeliklerin olduğunu ifade eden Gül, “Hiçbir şekilde reklam yayını yok. Bu konuda Türkiye’de reklam almayan tek radyoyuz diyebilirim. Bizim reklamlarımız kamu spotlarımız.” dedi.
Asayişten trafiğe, uyuşturucuyla mücadeleden siber suçlarla mücadeleye kadar pek çok konuda vatandaşların dikkatli ve duyarlı olmaları konusunda kısa ancak etkili kamu spotları yayınladıklarını belirten Gül, şunları kaydetti:
“Teknoloji ve sosyal medyanın gücünü art niyetle kullanan insanlar var. Son dönemlerde sosyal mecralarda siber suçlar biraz daha gündemde. Biz de polis radyosu olarak yayınladığımız kamu spotlarıyla halkımızı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Yine halkımızın can güvenliği için trafik spotlarımız bir hayli mevcut. Emniyet kemeri kullanmanın önemine her daim vurgu yapıyoruz. Bunun yanı sıra takip mesafesine dikkat etmemiz, aşırı hızdan kaçınmamız gerektiğinden ve en önemlisi trafikte saygıdan bahsediyoruz. Saygı ön planda olduğunda birçok sorunun da üstesinden gelmiş oluyoruz. Bunların yanı sıra deprem, sel ve yangın gibi doğal afetlerde de radyomuz misyonu gereği vatandaşlarımızın hep yanında oldu.
En son yaşanan depremlerde de bizler anbean özel yayınlar yaptık. O süreçte vatandaşlarımızdan çok sayıda telefon aldık. Onlardan gelen talepleri derhal yetkililerimize ulaştırdık. O dönemde yaptığımız yayınlarla deprem bölgesinde insanlarımızı en sağlıklı ve doğru şekilde bilgilendirmeye çalıştık. Eğer 71 yıldır ayaktaysak dinleyicilerimizin gönlünde biz varız, ruhunda biz varız, tabii ki kulaklarında biz varız. Bizim mikrofonlarımızdan çıkan sesler, yarım asırdan fazladır milletimizin gönlünü fethetmiştir. Bundan sonra da dinleyicilerimizin bizleri yalnız bırakmayacağına yürekten inanıyoruz. Çünkü biz yabancı değiliz. Aileden biriyiz.”